Kızlara Ses Ver Projesi
Türkiye’de kız ve erkek çocuklara eşit fırsatların tanınması ve çocuk yaşta evlilikle mücadele
Kız-erkek eşitliği; sürdürebilir gelişme ve sosyal adaletin temelini oluşturur. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin tarafları da bunun önemini tasdik etmektedir. Buna rağmen, kızlar ve erkekler arasındaki eşitsizlik halen dünyada milyonlarca çocuğu etkilemektedir.
Türkiye, cinsiyet eşitliğinin temel boyutlarında ciddi ilerleme kaydetmiştir. Ülkemiz özellikle ilköğretimde çocuklara yönelik eğitim fırsatlarında cinsiyet eşitliğini neredeyse sağlamıştır. Hem ev sahibi ülke, hem de İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayan ilk ülkelerden biri olarak Türkiye, kadınlara ve kız çocuklarına karşı şiddetle mücadele konusundaki bağlılığını yeniden vurgulamıştır.
Cinsiyet eşitsizlikleri
Bununla birlikte Türkiye, cinsiyete bağlı kalkınma endeksinde1 148 ülkeden 118. olarak sonlarda. Küresel cinsiyet eşitsizliği endeksinde2 ise 142 ülke arasında 125. sırada yer almaktadır. Ne yazık ki cinsiyet eşitsizliğinin tohumları çocukluk döneminde atılmaktad ır. Örneğin, ergenlik döneminde kızlar, erkeklerden daha çok ev işi yapmakta3, iletişim teknolojilerini ise daha az kullanmaktadır4. Ne öğrenci ne de işçi olan 15-19 yaş grubunda kızların oranı %28.2 iken, erkeklerde bu oran %16.5’tir5. 15 yaşından küçük kızların %9’unun cinsel tacize uğradığı raporlanmıştır6.
Kızların %14’ünün halen 18 yaşından önce evlendirildikleri göz önüne alındığında çocuk yaşta evlilik büyük bir sorun olmaya devam etmektedir. Çocuk yaşta evlendirilmek, kızların ve bazen de erkeklerin çocukluğunu ellerinden almaktadır. Bu durum çoğunlukla onları eğitim haklarından ve kendi geleceklerini seçme şansından mahrum bırakmaktadır. Aynı zamanda, bir yandan yoksulluk riskini ve psikiyatrik bozuklukları artırırken, diğer yandan da riskli gebeliğe ve aile içi şiddete yol açmaktadır.
UNICEF Türkiye Milli Komitesi iş birliği alanları
UNICEF Türkiye Milli Komitesi’nin Türkiye’deki kız ve erkek çocuklara eşit fırsatlar tanınmasına yardım etme konusunda hem sorumluluğu hem de uzmanlık bilgisi bulunmaktadır. Kadınlara ve kız çocuklarına karşı bazı ayrımcılık ve şiddet türleri yaygın olarak sosyal kabul görmekte ve insanlar kız çocuklarına karşı şiddete ve çocuk yaşta evliliğe müdahale etmemekte, bunları çoğunlukla ihbar etmek istememektedirler. Bu yüzden bu tür sosyal tutum ve davranışların değiştirilmesi temel stratejilerden biri olacaktır.
Bu bağlamda UNICEF Türkiye Milli Komitesi devlet ortaklarıyla (bakanlıklar ve diğer kamu kuruluşları), BM’ye bağlı kuruluşlar, kanaat önderleri, medya, akademisyenler ve sivil toplumla şu konularda iş birliği yapacaktır:
- Kız ve erkek çocuk, ergen ve gençlere eğitimler vererek ve onları bilgilendirerek; onların bu sayede kendileri ve akranları için eşit haklar talep etmelerini, bu hakları kendi girişimleriyle kız çocuklarının güçlenmesi ve bağımsızlaşmasını savunmak için kullanabilmelerini sağlamak;
- Eğitimin her seviyesinden her türlü temelden kız ve erkek çocukların kayıt, devamlılık ve eğitim tamamlama oranlarını izleme, tam katılım sağlamalarının önündeki engelleri teşhis etme ve çözme, toplumun eşit derecede aktif üyelerinden biri olmak için gereken bilgi ve becerileri kazanmalarını sağlamak;
- UNICEF Türkiye Milli Komitesi’nin uluslararası deneyimlerinin politika üreticileriyle paylaşılması, Türkiye’deki duruma ilişkin bilginin oluşturulup yayılması, çocuk yaşta evliliğin olumsuz sonuçlarına dair farkındalık yaratılması, en riskli bölge ve topluluklardaki kamu görevlilerinin, profesyonellerin, toplulukların ve çocukların harekete geçirilmesi yoluyla çocuk yaşta evliliğin azaltılması ve halihazırda evlenmiş çocuklara destek verilmesi;
- Sosyal tutumların; kız-erkek eşitliği, kızların güçlendirilmesi ve çocuk yaşta evliliğin ve kız çocuklarına karşı her türlü cinsel şiddetin ortadan kaldırılması amacıyla değiştirilmesi, bu sayede kurumların, profesyonellerin, sosyal çalışanların, ailelerin ve diğerlerinin cinsiyet eşitliğini uygulamaya geçirmesi ve hakların ihlal edilmesi halinde müdahale etmeye hazır olmalarını sağlamak.
Programın etkisi
Yukarıda anılan çalışmaların şu somut sonuçlara katkısı olacaktır:
- Eğitimin tüm seviyelerinde ve tüm illerde kız ve erkek çocukların eğitime katılımı ve başarıları arasındaki mevcut farklılıklar ortadan kaldırılacak veya büyük ölçüde azaltılacak.
- Ne öğrenci olan ne de çalışan kız çocukları ve genç kadınların oranı erkeklerinkine yakın bir seviyeye düşürülecektir.
- 18 yaşından önce evlenen kız çocuklarının oranı önemli ölçüde azaltılacaktır.
- Kız ve erkek çocukları aile içinde daha eşit bir muamele görecek, daha eşit seviyelerde sosyal beceri ve deneyimler kazanacak ve gençler olarak daha eşit fırsatlardan faydalanacaklardır.
- Kız çocuklarına karşı her türlü cinsel şiddet azaltılacak ve şiddet vakaları daha yüksek oranlarda ihbar edilip bu vakalara karşı harekete geçilecektir.
- Bir yandan kız çocukları ve genç kadınlar ekonomik ve sosyal yaşama daha büyük bir katkıda bulunurken, diğer yandan Türkiye’deki cinsiyet eşitliği ve insani gelişim göstergeleri iyileştirilecektir.
1 “İnsani Gelişme Raporu 2014 – " İnsani İlerlemeyi Sürdürmek: Kırılganlıkları Azaltmak ve Dayanıklılık Oluşturmak ". İnsani Gelişme Raporu Ofisi (HDRO).Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
2 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu 2014, Dünya Ekonomi Forumu.
3 TÜİK: Çocuk İşgücü Anketi, 2012
4 TÜİK, ‘06-15 Yaş Grubu Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı Ve Medya’ içinde TÜİK’in ‘İstatistiklerle Çocuk 2014’
5 Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), 2013
6 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü/Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü: Türkiye’de Kadına Yönelik Aile içi Şiddet Araştırması 2014 Özet Rapor
NAT GEO’nun, UNICEF Türkiye Milli Komitesi işbirliği ile başlattığı; “Kızlara Ses Ver” kampanyasına vereceğin her destek, kız ve erkek çocuklarının eşit eğitim hakkı için umut oluyor.
Nasıl yardım edebileceğin hakkında daha fazla bilgi edin